17 Şubat 2009 Salı

Soru çok , Nedeni yok !



En çok merak ettiğim konulardan biri "insan".Yeryüzüne geliş sebebimiz,soruları belli olmayan bi kağıtta sınava girmemiz.Koskoca evrende,evrene göre küçük bi gezegende canlı organizmaların yaşadığı ruh halleri.İnsanların yeryüzüne inme sebebini kulaktan dolma duymuşumdur.Adem ve havva yaratıldı.Ve 

"Andolsun ki biz insanı çamurdan süzülmüş bir hülasadan (özden) yarattık." (Mü`minun, 12). 

Daha sonra balçık halini alan bu çamur özünün zamanla değiştiği ifade edilir. 

"İblis: `Ben bir salsaldan (kurumuş çamurdan) değişken bir balçıktan (Hamein mesnun) yarattığın insana secde edemem` dedi" (Hicr, 33).

daha sonra adem ile havvayı oyuna getirdi.Adem ve havva'nın bu elmadan ısırık alması sonucu belkide gökyüzünde dolaşmak yerine yeryüzüne ayak basmak zorundayız.İnsanlara sizce insan neden var diye sorduğumda haklı olarak "bilmem,geldik yaşıyoruz işte,boşver bunlara gerenk yok,çok düşünmedim akışına bırakmak lazım,bu dünyada bunları düşünecek zaman yok aslında gibi gibi cevaplar aldım.Düşündükçe dahada garip bi hal alıyor.Sonsuz olan bu evrende küçük bir nokta kadar yerimiz olan dünyada İnsan üzerine türlü türlü olaylar yaşıyoruz.ibret alınması gereken olaylar,öbür dünyanın daha önemli olduğuna dair işaretler bu gibi şeyler.İnsanların çoğunda artık bir görüş hakim olmaya başladı.Erkeklerin kadın gibi davranması,zinanın çoğalması,hırsızlık,bi rivayete görede binaların çoğalması,küçük afetler akla gelen her türlü kötü olay "Kıyamet artık yakında az kaldı" düşüncesi sardı herkesi.birinden duyduğumda birşeye görede ( araştırdım ama bulamadım henüz).. Hz.muhammed 2000 yılından sonrası ile ilgili bir hadiste bulunmuş. ve o hadiste 2000 yılından sonra bunu yapanların cennete gideceklerini belirtmiş.. 2000 yılı zaten geçti diye düşünebiliriz.bu yıl miladi takvime göre değil. O zamanların hicri takvimi ile belirlenmiş.Şuanda hicri takvime göre 1430 yılındayız.Bu da demektir ki 2000 yılına kadar en az bi 570 yılı daha var.ve hadisten sonraki yıllarıda var.Kıyamet için bi 600 yıl daha vardır belki .. belki bugün belki yarın kimse bilemez.Şuanda dünyanın hali böyleyse peki bundan sonrasında ne olur oda bilinmez ya düzelir ya düzelmez.İnsan için bu dünya bize gümüş tepside verilmişti.Zaman geçtikçe bu tepsinin altına cehennem ateşini koyduk.bi kısmımız söndürmeye çalışırken bir kısmımızda odun atıyor.Her koyun kendi bacağından asılır ilgilendirmez.Bizi tüm canlılardan ayıran en önemli özelliğimizde düşünmek , bize sunulan altın bir tılsımdır.Allah'da bize bazı şeylerde düşünmeyi sınırlamış.Mesela Allah'ın kendisini düşünmeye çalışmamızın şirk olduğunu biliyoruz çünku biz bu kavramı bu dünyadan gördüklerimizden yola çıkarak tanımlamaya çalışıyoruz bu da karışıklığa sebebiyet veriyor.Akıl,Düşünmek bunlar herşeyden sadece bir şeydir.Beynimizin işleyişi ile ilgili , nasıl çalıştığı tam olarak bilinilememekle birlikte göremediğimiz tam olarak anlayamadığımız beynimizin,bu tür düşüncelerde öncülüğünede güvenemiyoruz.bu konuda soru işaretlerinden meydana gelen beynim henüz yüzlerce sorumdan birazına yanıt buldu.Bu cevaplarda tatminkar değil.O yüzden fazla düşünmek yerine bize kılavuzda yazana göre yaşamamız önerilir.Aslında yaşam rehberimiz önümüzde duruyor.Tenezzül etmiyoruz kapağını kaldırmaya sadece duvara asmanın onu yüceltmek olduğunu zannediyoruz.Artık öyle bir hal aldıki , yazanların kişiliği nedir,saf dille mi yazıyolar,yazdıklarına ne kadar yorum yapıyolar,kimin mealini okumam gerektiğine , kiminkinin doğru olduğuna karar veremiyorum,bu yüzdende bende okumadım,evet birazda üşendim araştırmaktan,tam olarak okumadığım içinde okuyanlardan cevaplar istedim.yorumların bile yorumları,bilinmeyenin kendinde bilemedeği soru işaretleri varken noktayı koyucak satır bulamıyorum.Sorma arzumda hep devam edecektir.Ya da en iyisi akışına bırakıyım gitsin canım.Önüme çıkanlar da yanlışı doğruyu ben seçiyim.Doğru bildiklerim yanlışım,yanlış bildiklerimde doğru olabilir.En doğrusu bu konularda bize açık kaynak olan kitabı birebir okuyup öle düşünmek herhalde.Boşuna denmemiş "OKU" diye.

"Daha ortadan kaldırılmadan Kur'an'ı çok okuyun." –Oradakiler: 'Diyelim ki, Mushaflar kalkacak, ya insanların ezberinde olan Kur'an ne olacak?' diye sorduklarında, Abdullah: 'Bir gecenin sabahında kalktıklarında, tam bir fukara (Kur'an fakiri) olacak, ezberlerindeki 'lailahe illallah'ı bile unutmuş olacaklar. Artık Cahiliye devrinden kalma sözler ve şiirlerle uğraşacaklar" Diğer bir rivayette ise, şöyle demiştir: "Kur'an'ın üzerinden öyle bir gece gelip geçecek ki, ne Mushaflarda ve ne de insanların ezberinde bir tek ayet bile kalmayıp ortadan kalkmış olacak" (Darimi, Fadaâilu'l-Kur'an, 4).

Abdullah b. Ömer ise şöyle demiştir: "Kur'an geldiği yere dönmeden kıyamet kopmaz. Şöyle ki; Kur'an, Arşın etrafında arı vızıltısı gibi bir vızıltı çıkarır. Aziz ve Celil olan Rab: 'neden böyle (adeta inler gibi) ses çıkardığını sorar. Kur'an: 'Ben Senden çıktım, şimdi yine sana döndüm. Çünkü, artık okunuyorum fakat benimle amel edilmiyor' der. İşte o zaman Kur'an kaldırılmış olur". (Nebhanî, a.g.e, s.847).

neyin doğru,yanlış olduğuna karar verecek olana gene biziz.Belkide bu yazılanlarda günümüze sade haliyle gelmemiştir.En sinir olduğum konulardan biride dini kullanarak sömürerek bu yola çekmek istemeleri.yapmazsan şöyle , böyle olur.Sanane ki kardeşim. Allah ile aramda senin işin ne ? insan dinini kendini içinde yaşamalı,bu tür sömürlerle bir yere gelineceğinide inanmıyorum.Böyle yapmalarının sebebinede bir soru işareti daha koyuyorum ama sitem ederekten. Bu akıl bu beyin benimse istediğimi sorarım,istediğimi düşünürüm adabınıda bilerekten. Dünya ömrü kısa zamanımız varken yapmak istediklerimizi yapmalıyız.Günahıda , sevabıda boynumuza.Bunları yazmamın sebebi var mı ? hayır yok.Ama herşeye rağmen paylaşmak güzeldir.

1 yorum:

  1. herşey güzelde yazı stilini değiştrsen arada paragraf olsa da daha rahat okuruz nacizane :)

    YanıtlaSil